COVID-19, a global pandemic, has taken more than 5 million lives worldwide so far. Researchers from the Department of Cardiology and Department of Anesthesiology of six hospitals in Turkey investigated laboratory parameters of 161 COVID-19 non-survivors in order to find risk factors for major bleeding complications, as 39% of them have displayed significant bleeding.
More than half of the patients had at least one chronic disease, among which high blood pressure and diabetes were the most common, followed by the disease of heart arteries, lung inflammation, kidney disease and irregular heart rhythm. Major bleeding as a symptom was linked to age, diabetes, high blood pressure, kidney injury and the use of certain medications such as acetylsalicylic acid and low molecular weight heparin. The assumption is that elevated D-dimer levels and bleeding are present either due to the damaged clot formation or impaired activation of the coagulation system as a consequence of inflammation. Nevertheless, the high prevalence of bleeding in patients who died during their hospitalization may have indirectly demonstrated a relationship between poor clinical outcomes and bleeding.
Since anticoagulant medicine prevents the formation of blood clots in COVID-19 patients, while at the same time increasing the risk of major and potentially fatal bleeding, early identification of patients with two or more medical conditions simultaneously present, as well as those on anticoagulant therapy with a high bleeding tendency is crucial for improving outcomes. Therefore, it is of great importance to determine the optimal anticoagulant dose and how long the treatment should be continued.
Küresel bir salgın olan COVID-19, şimdiye kadar dünya çapında 5 milyondan fazla can aldı. Türkiye’deki altı hastanenin Kardiyoloji Anabilim Dalı ve Anesteziyoloji Anabilim Dalı’ndan araştırmacılar, büyük kanama komplikasyonları için risk faktörlerini bulmak için COVID-19’dan ölen 161 kişinin laboratuvar parametrelerini araştırıldı, çünkü bunların %39‘u önemli kanama sergiledi.
Hastaların yarısından fazlasının en az bir kronik hastalığı vardı; bunlar arasında yüksek tansiyon ve diyabet en yaygın olanıydı, bunu kalp atardamarları hastalığı, akciğer iltihabı, böbrek hastalığı ve kalp ritim bozukluğu. Semptom olarak majör kanama, yaş, diyabet, yüksek tansiyon, böbrek hasarı ve asetilsalisilik asit ve düşük moleküler ağırlıklı heparin gibi bazı ilaçların kullanımı ile bağlantılıydı. Varsayımımız, yüksek D-dimer düzeylerinin ve kanamanın,ya hasarlı pıhtı oluşumu ya da iltihaplanmanın bir sonucu olarak pıhtılaşma sisteminin bozulmuş aktivasyonuna neden olduğudur. Bununla birlikte, hastaneye yatışları sırasında ölen hastalarda kanama prevalansının yüksek olması, dolaylı olarak kötü klinik sonuçlar ile kanama arasında bir ilişki göstermiş olabilir.
Antikoagülan ilaç, COVID-19 hastalarında kan pıhtılarının oluşumunu engellerken aynı zamanda majör ve potansiyel olarak ölümcül kanama riskini artırdığından, aynı anda iki veya daha fazla tıbbi durumu olan hastaların ve ayrıca antikoagülan tedavi gören hastaların erken teşhisi yüksek kanama eğilimi ile sonuçları iyileştirmek için çok önemlidir. Bu nedenle optimal antikoagülan dozunun belirlenmesi ve tedaviye ne kadar devam edilmesi gerektiği büyük önem taşımaktadır.
Reference: Gokhan Alici, Hasan Ali Barman, Ramazan Asoglu, Atici A, Akciger AN, Sit O, Dogan O, Yucel Yavuz, Songul Borahan, Omer Genc, Baris Gungor. Clinical features and major bleeding predictors for 161 fatal cases of COVID-19: A retrospective observational study. Bosn J of Basic Med Sci [Internet]. 2021Nov.22 [cited 2021Dec.11];. Available from: https://www.bjbms.org/ojs/index.php/bjbms/article/view/6577.
Editor: Merima Bukva
Leave a Reply